3 Haziran 2013 Pazartesi

SÖYLENENLER, YAPILAN VE YAPILMAYA DEVAM EDİLENLER

SÖYLENENLER, 
YAPILAN VE YAPILMAYA DEVAM EDİLENLER
Mehveş Evin 
mehves.evin@milliyet.com.tr, 03.04.2013 MİLLİYET
Şehirleri kimler gasp etti?
Başbakan Erdoğan’ın “Yaşanabilir ve Estetik Şehirler“ sempozyumunda söylediklerini okuyunca gözlerim yaşardı... Yıllardır “orantısız, kontrolsüz ve çirkin yapılaşma”yı eleştiriyoruz. Bu nedenle Erdoğan’ın yaptığı konuşmadaki bazı bölümlerin altına şahsen imza atabilirim:
- Şehirler, estetik ruhu olmayan ellerde metropole, yani ruhu olmayan şehirlere dönüştü. Bazen arkadaşlarımız dere yatağını değiştirelim diyor. O dere yatağını bulur. Olan cana canana olur.
- Buralardan üç beş kazanacağız diye harap etmeyelim. Şimdi çocuklar çocukluğunu yaşayamıyor. Beton zeminlerde çocuklara çocukluk inşa ediyoruz. Çimen inşa edelim onlara, bırakalım oralarda yuvarlansınlar.
- Birçok yerde yüksek binalar inşa etmeyi maharet sayıyoruz. Ben bunu maharet saymıyorum. İnsanoğlunu topraktan uzaklaştırıyoruz.
- Plan notlarıyla, emsallerle oynayanlar var. Belediyelerde bunu görüyorum. Ak Parti olarak 3 emsal azami ilkemiz olmalı. Plan notlarıyla oynayarak bunu 7’ye, 6’ya çıkarıyorsanız tarih sizi affetmez, bu millet sizi affetmez.
- Asla bunlarla oynama noktasına girmeyin. Sahilleri, denizleri tehdit etmeyin. Şehirlerimiz gasp edildi, işgal altında.
Bugüne nasıl geldik?
Gerçekten çok etkileyici... Öyle ki hükümete, Büyükşehir Belediyesi’ne yüzlerce dava açan Mimarlar Odası Başkanı bile takdir etmiş bu çıkışı.
Peki nasıl oldu da bugüne geldik? Nasıl şehirlerimiz tarihi varlıklarından koptu, yeşil alanlarını kaybetti? Nasıl dere yatakları değiştirildi, sahiller işgal edildi, denizler bitti?
Acaba Erdoğan’ın eleştirdiği bu yüksek binalı, ruhsuz, yeşillikten ve tarihten kopuk metropolleri, Marslılar mı inşa etti?
Acaba insanlarımızı topraktan uzaklaştırıp, estetikten, mimari bilgiden, şehir planlamasından yoksun beton kütlelerde yaşamasına, başka ülkelerden gelen işgalciler mi neden oldu?
Acaba plan notlarıyla ve emsallerle oynayanlar, bunlara göz yumup onaylayanlar, denetlemeyenler, ceza vermeyenler kimler?
Taraf gazetesinde, başta İstanbul’un Büyükdere caddesi olmak üzere, Levent ve Zincirlikuyu’daki yeni gökdelenlerle ilgili “emsal sorunları”na işaret eden bir haber yayımlandı.
Delice imarlaşma
Fakat ne yazık ki Başbakan’ın işaret ettiği sorunlar, sadece Beşiktaş ve Şişli’yle sınırlı değil. Ümraniye’den Sarıyer’e, Zeytinburnu’ndan Esenyurt’a, Maltepe’den Başakşehir’e, İstanbul’un neredeyse her santimetrekaresi, delice bir imarlaşmanın pençesinde.
İstanbul’un master planı çoktan unutuldu. Şehir, tüm bunlar yetmezmiş gibi yeni “proje”lerle kalan son yeşil alanı olan kuzeye doğru beton işgaline açılıyor.
Üstelik betonlaşma, topraktan kopma sorunu sadece İstanbul’la da sınırlı değil. Dere yataklarının doldurulmasının Karadeniz’de nasıl felaketlere yol açtığı, hafızalarda. TOKİ evlerinin mimari estetikten yoksunluğu sır değil.
Büyükşehir Belediyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Valilikler, Kurullar ve elbette, imar yasalarını onaylayan Meclis... Kısacası herkesin Erdoğan’ın eleştirdiği çirkin beton şehirlerde payı var.
Peki bu “işgalin” bedelini kim ödeyecek?
ÇİMEN İNŞA EDİLMEZ
Başbakan’ın konuşmasına iki itirazım var:
1) Metropol, ruhu olmayan şehir değildir. İç içe geçmiş büyük kentlerden ve banliyölerden oluşan, kültür ve ekonomisi gelişmiş, nüfusu 1-10 milyon arasında değişen merkez şehir anlamında kullanılır. Dünyadaki pek çok metropolün ruhu vardır. İstanbul’un sorunu metropol olması değil, bu metropolün son 50 yıldır kötü yönetilmesidir.
2) Çimen inşa edilmez: Edilirse de bugün pek çok örneğini gördüğümüz küçük, süsleme amaçlı alanlardan ibaret olan sahte yeşil alanlarla sınırlı olur. Çocukların asıl faydalanacağı yerler, şehirlerde kalan son ormanlık alanlar ve korulardır. Hükümetin bizzat hazırladığı “Tabiat Varlıklarını ve Bioçeşitliliği Koruma Kanunu” onaylanırsa, topraktan tamamen kopuk bir nesil yetiştireceğimizi bilin.
***
100.YIL BİRLİK PARKI PLATFORMU
Ahmet Nedim Kaya - Koordinatör

1 Haziran 2013 Cumartesi

ANKARA 100. YIL BİRLİK PARKI NASIL RANTA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ?..

İNDİGO DERGİSİ & MAYIS: 2013 - ANKARA

Ankara 100. Yıl Birlik Parkı Nasıl Ranta Dönüştü?..

0
Tarih:  19 Mayıs 2013  |   Yazar:   Bayram Sarı  |  Kategori:  Sayı: 92
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından rant alanı olarak kullanılmak istenen Yüzüncü Yıl İşçi Blokları ndaki ‘ Birlik Parkı’ nda çocuk oyunu oynanmamaktadır. Sergilenen ince ince dokunmuş, suç ortaklarından bazılarının, hakkı teslim edilmek istenilen halk olduğu kirli bir oyun. Belediye ‘ kişisel hakları korumak’ adına, toplumun en doğal nefes alabilme, dinlenebilme hakkını elinden almaktadır.
Ankara 100. Yıl Birlik Parkı
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ nin 17 Haziran 2011 tarihinde aldığı Meclis kararı ile ‘ Birlik Parkı’ alanını kamuya açık olmayan ve yapılaşma içeren parklara dönüştürerek, sorunu üzerinden atmaya çalıştığı ve şimdi de, 29. 11. 2011 tarihli kararı ile alanı 2, 5 emsalli Ticaret- Konut alanı olarak planlayarak, aslen kamuya kazandırılması gereken yeşil alanda büyük ve haksız bir rant oluşturmaya çalışmaktadır.
Ankara 100. Yıl Birlik Parkı
3194 Sayılı İmar Yasası’ nın 15. maddesinin birinci fıkrası ‘ İmar planlarına göre yol, meydan, yeşil saha, park ve otopark gibi umumi hizmetlere rastlayan gayrimenkullerin bu kısımlarının ifrazına ve tevhidine izin verilmez’ derken, yasanın 18. maddesi: 1- yol, 2- meydan, 3- park, 4- otopark, 5- çocuk bahçesi, 6- yeşil alan, 7- cami, 8- karakol gibi, imar planlarında kamusal hizmetlere verilen ve sekiz farklı kullanım için ayrılan yerlerin, ‘ düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak’ yüzde otuz beşe’ e kadar düşülebilecek bedelsiz kesinti ile karşılanmasını öngörmektedir. Arsa ve arazi düzenlemeleri sonucu taşınmazların tapu kütüğünde yazılı yüz ölçümlerinden düşülen ‘ düzenleme ortaklık payı’ nın bir kamu hizmeti nedeniyle artan değer karşılığında, düzenlemeye konu edilen bölgenin gereksinmesi olan hizmet ve tesisler için kullanılmaları genel koşuldur.
1980′ li yılların başında ‘ Bedelsiz Terk’ oranı yüzde yirmi beş olarak hesaplandığından, imar izni almak isteyen arsa sahiplerinden ‘ Kamu Yararı’ na kullanılmak üzere Belediye, kendine bu oran üzerinden pay almaktaydı. Arsasına konut veya başka bir amaçla yapılaşmaya girişen kişinin, o dönem elindeki alanın yüzde yirmi beşini bedelsiz olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’ ne vermesi gerekiyordu. ‘ Bedelsiz Terk’ kuralına uymayan kişiye, İmar İzni verilmiyordu. Karşılıklı sözlerle İmar İzinleri ve Bedelsiz Terk anlaşmaları o dönemde yapılmış, yıllar sonra ne olduysa, arsaların sahipleri veya mirasçıları ‘ Bedelsiz Terk’ oluru vermediklerini, ama ellerinde İmar İzinlerinin olduklarını beyan ederek Belediye tarafından kamu için kullanılan arsalarını geri almak için hukuki işlem başlatmışlardır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin açıklaması

Ankara Büyükşehir Belediyesi; “Kamuya bedelsiz terki öngörülen alanların plan notuna göre terki yapılmayarak, maliklerince donatı alanlarında kalan Çankaya ilçesi, Karakusunlar Kd. 7490 ve 7492 nolu kadastro parsellerine imar hakkı talep etmesi ve akabinde Belediyemiz aleyhine kamulaştırmasız el atma davaları açılması sonucu alınmış mahkeme kararları sebebi ile Belediye Meclisimizin 17. 06. 2011 gün 1791 sayılı kararı ile onaylanan 1/ 5000 ölçekli nazım planı değişikliğinde 3 adanın, parktan ticari rekreasyon alanına çevrilmiş olduğu, nazım imar planı değişikliğinin 06. 07. 2011 tarihinden itibaren bir ay süreyle çıkarıldığı, askı süresi içerisinde 17 adet dilekçe ile malikler adına itirazda bulunulduğu, itirazlar üzerine Belediye Meclisimizin 29. 11. 2011 gün ve 3438 sayılı kararı ile onaylanan 1/ 5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde, kadastro parsellerinin yaklaşık % 60′ ının terkine karşılık, yaklaşık % 40′ ında imar hakkı verilmesi suretiyle 3 park adasından 2′ sinin kurtarıldığı, yaklaşık 16000 metrekarelik alanın ise konut- ticaret alanına dönüştürüldüğü…” açıklamasını yapmıştır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ ne konut- ticaret alanına dönüştürülmek istenen ‘ Birlik Parkımız’ bölgemizde yer alan yaklaşık on bin konutun ve civar bölgelerden ( Balgat, Öveçler, Çiğdem, Çukurambar, Karakusunlar, Söğütözü) gelen ailelerin etkin olarak kullandığı bir yer olması, bölgedeki tek park oluşu, on yıldır Büyükşehir Belediyesi tarafından bakımı, onarımı ve düzenlemesi için önemli düzeyde kaynak aktarılmış olması, spor ve benzeri aktivitelerin yapıldığı bir yer olması gibi özelliklerinden, parkın korunması ve bu alanın kamu yararına kullanımına devam edilmesi…’ gibi itiraz dilekçeleri halk tarafından bir ay süreyle verilmiş olup ( 1207 dilekçe) Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda: 16151 ada 2 nolu parselin itiraz edilen plan kapsamında bulunmadığı, aynı zamanda itiraz dilekçesinde bahsedildiği gibi konut- ticaret alanına dönüştürülen kısmın 16150, 27444, 27446 nolu adalar olmadığı, plan değişikliğinin alınmış yargı kararları ( !) doğrultusunda zorunluluktan kaynaklandığı, hususları tespit edilmiş olup, söz konusu itirazların ‘ Reddi’ ne ilişkin İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporu oylanarak, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ nin doğasına uygun olarak oy çokluğuyla kabul edilmiştir.
Rant için yasaları çıkartmakta zorlanmayanlar, kendilerinden önceki yerel yönetimlerin hatasından, yasalara uyuyormuş gibi davranmaktadırlar; ‘ Yüzüncü Yıl Birlik Parkı’ nın korunması için gereğinin yapılması zor değil aslında, ama mazlumun hakkı veriliyor denilerek bir avuç yeşil, çocukların kum kovaları, aşıkların ağaçları, yaşlıların özlemleri iş makinelerinin altında ezilmek istenmektedir.
***
YORUM, ÖNERİ, GÖRÜŞ VE KATKILAR:

“İSTANBUL’UN GÖKDELENLERİ”

Ankara, Çankaya “100. YIL BİRLİK PARKI”
Koruma ve kurtarma mücadelesine ithaf olunur.

Birde bakmışsın binlerce yıllık sahile
Dikilir TOKİ eliyle,
Ataköy sahillerine
İstanbulun gökdelenleri,
Çirkinleştirir heryeri.

Gökten ne yağarsa 
Yer kabul ermez mantığı,
Rant eliyle mısır gibi patlatır,
Gecekondular gibi
İstanbulun gökdelenleri,
Çirkinleştirir heryeri.

Tarihi doku demez konar,
Çocuk parkı demez satar,
Yeşil alanı havada kapar,
İstanbulun gökdelenleri,
Çirkinleştirir heryeri,

Torba yasalarında bulunur ince ayar,
Senin tapulu mülkümü yok sayar,
Oturduğun evi  değeri,
arsa fiyatına bakar,
İstediği bedeli kendi koyar,
Seni yerinden etmek için hazırlık yapar, 
İstanbulun gökdelenleri
Çirkinleştirir heryeri

Nereye baksan rantı görürsün,
Dünya şehrinin yüzünde çıkan 
Çıbanlara üzülürsün,
Kapatır sahilleri,
Kanserli hücreler gibidir
Kapatır cüsseleriyle gökkubbeyi,
İstanbulun gökdelenleri,
Çirkinleştirir heryeri.

Belediyeler hesap sormaz,
Başbakan  talimat verir kale alınmaz,
Derdini anlatacak merci bulunmaz,
Kalabalıklar tıkar caddeleri,
İstanbulun gökdelenleri ,
Çirkinleştirir her yeri.

Sedat TİMUR, İstanbul, 23 Mayıs 2013